ABD Dil Okulu Vizesi


İstanbul, İstinye'de bulunan konsolosluktan aldığım vize öncesi deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

İlk adım olarak konsolosluğa giderken yanınızda elektronik alet bulundurmamanız en iyisi. Şayet getirdiyseniz yanınızda bir akrabanız varsa ona ya da konsolosluk kapısının karşısında bulunan kafelere bırakabilirsiniz. Her yerde yaptıkları telefon getirmeyiniz uyarısına rağmen yine telefon getirenler olduğu için kapıda telefon emanet bölümü var ama yoğun zamanlarda git bir yere bırak moduna giriyorlarmış.

Diyelim randevunuz sabah 7.30'da. Görevliden uyarı geliyor 7.30 da randevusu olanlar şöyle gelsin diye. Bahçenin hemen girişinde bir sıra oluşuyor ve görevli kişilerin isimlerini tek tek kontrol ettikten sonra bina girişine yönlendiriyor. Orada da siz sıra beklerken 2. bir isim ve randevu saati kontrolü geliyor. Sıra size geldi ve içeri girdiniz. Orada havaalanındaki gibi sıkı bir güvenlik kontrolünden geçtikten sonra dümdüz karşıya ilerliyorsunuz. Orada bulunan görevli sizden asıl işe yarayacak belgeleri alıyor ve katlayıp pasaportun arasına koyuyor (İlk bu belgeleri göstereceksiniz görevliye). Hemen yanda bulunan asansörle yukarı çıkıyorsunuz. Biraz yürüdükten sonra randevu odasının önündeyiz. Bir banka gibi düşünün. Karşıdan bakınca yan yana memurlar oturuyor, sizin bulunduğunuz yerle aralarında kalın bir cam, mikrofonla iletişim sağlanıyor. Memurların da tam karşılarında oturma yerleri mevcut. Rivayete göre siz otururken onlar çaktırmadan sizleri izliyormuş! Girer girmez ilk izlenimler böyle. Numaranızı alıp bekliyorsunuz. Sıranız geldi götürüp evraklarınızı teslim ediyorsunuz ve görevli size beklemenizi söylüyor. Bir sorun var diye düşünmeyin sakın 2. kere numaranız yanacak ve parmak izi vereceksiniz. Sol baştaki görevliler bunu sağlıyor. Numaranız yandığında gişenin önüne gidip orada bulunan aletin üzerine önce sol 4 parmak, sonra sağ 4 parmak ve en son da 2 baş parmağınızı bastırıp 3. kez numaranızın yanmasını beklemeye geçiyorsunuz.


Bütün belgeleri tamamlamış olsanız bile içinize mutlaka kurt düşecektir ya alamazsam diye. Öncelikle şunu söyleyebilirm ki daha önce ABD vizesi aldıysanız ve sorunsuz bir şekilde gidip geldiyseniz 2. vizeyi almanız çok daha kolaylaşıyor. Vize için bunca aydır strese girip onlarca belge toplayıp, sigortasıydı vesikalığıydı derken 100lerce lira harcamama rağmen; vize memuru sadece pasaport, I-20, vize ücreti makbuzu, DS 1600 ve SEVIS ten oluşan ana belgelerle vizeniz onaylanmıştır dedi. Onca belge elimde kalakaldım, sinirlendim ama sevindim de tabi.

Tabi ki işler göründüğü kadar kolay değil. Daha önce vize aldınız diye yeniden alacaksınız diye bir şey yok. Burada hiç görünmeyen bir kişilik çatışması var. Görevli durmadan bilgisayarda bir şeyler yapıyor ve bazen 30 saniye sizinle konuşmayabiliyor. O stres ve baskı altında 30 saniye sanki sizin için her şey demek. Görevli arada kısa ve basit sorular soruyor. Amerika'da ne yapacaksın? Nereye gidiyorsun? Daha önce gittin mi? Gittiysen nerde kaldın? Seni kim finanse edecek? Daha sonra ne yapacaksın?

Eğer her şey tamsa vizeyi alıp alamamanız tamamen kim olduğunuz ve kendinize ne kadar inandığınızla alakalı. Eğer siz rotanızı çoktan çizmiş; hedeflerinizden ve yapacaklarınızdan kararlılıkla bahsediyorsanız bu iş tamamdır. Gerçi ilk seferde vize alamayan çoğu kişi bile 2. seferde rahatlıkla alıyor. Artık ABD'ye gitmek gerçekten çok kolay. Benden size tavsiye boşuna kasılmayın. Bu arada geçen yıl Work&Travel için İngilizce mülakat yapılmasına rağmen bu sefer Türkçe yapıldı. Normal zamanlarda Türkçe yapılıyormuş rahatça derdinizi anlatabilirsiniz yani.

0 yorum: